Henüz yasalaşmayan ve önemli vergi düzenlemeleri içeren taslağın en dikkat çekici maddelerinden biri de şüphesiz ki 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nunda yeniden düzenlenen mülga 379’uncu maddede yer verilen düzenlemedir. Buna göre, vergi davalarında davadan vaz geçildiğinde tutarın bir miktarı ödenerek davalar sonuçlandırılmış olacaktır.
Düzenlemeye göre,
Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştay’ın bozma karan üzerine verilen kararlar hariç);
Kaldınlan vergi tutannın %60’ı, tasdik edilen vergi tutannın tamamı ile tasdik edilen vergi tutanna ilişkin vergi ziyaı cezasının %75’i,
Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 359 uncu maddede yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalan ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalanmn kaldırılan tutannın %25’i ve tasdik edilen tutannın %75’i,
Buna göre vergi mahkemesini kazanan bir mükellef davadan vazgeçecek olur ise vergi tutarının %60’ını ödeyecek cezalardan kurtulacaktır. Gecikme faizi de ödenecektir. Örneğin bir mükellef hakkında sonradan incelemeye dayanarak 1.000.000 TL vergi aslı ve 1.000.000 TL vergi ziyaı cezası kesildi ve mükellef de bu davayı vergi mahkemesinde kazandı ise, mükellef diyebilecektir ki 600.000 TL vergi aslını ve gecikme faizini ödemek istiyorum ve davadan vazgeçmek istiyorum. Mükellef kazandığı dava için %60 ödeme yaparak temyiz aşamasında davayı kaybetme riskini göze almamış olacaktır.
Ancak indirim sadece %60 oranı olmayacaktır. Mükellefler bu tutarları süresinde ödeyecek olur ise aşağıda açıklanacağı üzere %20 daha ekstra indirimden yararlanacaklardır. Örneğimizde 600.000 TL ödenecek idi. Bu tutarın %80’i olan 480.000 TL süresinde gecikme faizi ile birlikte ödenirse ödenecek toplam rakam bu tutar olacaktır.
Örneğimizde davayı kazanan mükellef temyizde davayı kaybedecek olur ise 1.000.000 TL vergi aslını (gecikme faizi ilave edilecektir) ve 1.000.000 TL de vergi ziyaı cezasını ödemek zorunda kalacaktır.
Ancak vergi mahkemesinde davayı kaybeden mükellefler davadan vazgeçmek ister ise (yani temyize gitmek istemezse) vergi aslının tamamını ödeyecek, sadece vergi ziyaı cezasının %25’ini ödemeyecektir. Örneğimizde kaybedilen davadan vazgeçilirse vergi aslı olan 1.000.000 TL (gecikme faizi de ayrıca ödenecektir) ile vergi ziyaı cezası olan 750.000 TL ödenecektir.
Düzenlemenin ikinci bendine göre de davada kazanılan cezalar için %25 ve kaybedilen cezalar için de %75 ödeme yapmak gerekecektir.
Mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk eder.
Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim yapılmaz. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalan ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır.
Kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderilir ve bu dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edilir. Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaf sürdürülmez. Kanun yolundan vazgeçildiği halde istinaf veya temyiz yoluna başvurulması durumunda ise bu başvurular incelenmez.
Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi ve gecikme zammı da dâhil tutarlar bu madde hükmüne göre ödenecek tutarlara mahsup edilir.
Bu madde uyarınca istinaf ve temyiz yolundan vazgeçilen davaya ilişkin kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Getirilecek bu düzenleme özellikle İstinaf Mahkemeleri ile Danıştay’ın iş yükünü hafifletecektir. Mükellefler bakımından da nefes almalarını sağlayacak bir düzenleme niteliğindedir. Nitekim, davayı kaybetmenin sonuçları çok ağır olabiliyor ve mükellefler doğacak olan mali yükün altında ezilebiliyor. Af kanunları ile birkaç yılda bir yapılan düzenleme böylece kalıcı olarak kanuna girmiş olacaktır.
Ekrem Öncü, Finans Gündem
Source: Muhasebe Haberleri
Leave A Comment