Dönem sonu veya dönem içinde, işletmelerin, kasa hesabı bakiyelerinin çok büyük meblağlarda olması durumunda bu paranın kasada olamayacağı ortaklar tarafından kullanılmış olabileceği iddiasıyla transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı kabul edilerek cezalı tarhiyat riski her zaman mevcuttur.[1]
Bilindiği gibi, şirketin ortaklarına veya ortaklarıyla ilişkili bulunan kişilere emsaline kıyasen düşük faizle veya faizsiz olarak verdikleri paraların “örtülü kazanç” sayılmaktadır. Buna göre de, hiçbir gelir sağlama amacı güdülmeden şirketin kasasında TL veya döviz cinsinden işletmenin nakit gereksinimi üzerinde para tutulması ile ortaklara veya bunların ilişkili bulunduğu kimselere emsaline nazaran düşük faizle veya faizsiz para verilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır. (KVK md.12 ve 13)
Gerçek ve tüzel kişilerde (adi ortaklıklar ve şahıs işletmeleri dahil) dönem sonu kasa bakiyesinin işletme büyüklüğüne göre ve iş hacmine göre uygun bir miktarda nakit para (cash money) bulundurulması gerekmektedir. Diğer taraftan, işletmenin kasa hesabını kullanmak suretiyle yapmış olduğu bütün tahsilat veya tediyatların belli bir miktarı aşan tahsilat ve ödemeleri için işlemlerin bankadan veya özel finans kurumları üzerinden yapılması zorunludur. (Bkz. VUK md.257 ve ilgili olarak VUK GT 320).
Maliye Bakanlığı tarafından VUK mük. md. 257 hükmüne göre yayımlanan 320 seri nolu genel tebliğe göre birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulden tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden bağışık esnafın kendi aralarında yapacakları ticari muameleler ile nihai tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000,00 TL’yi aşan ödeme ve tahsilatlar için banka, PTT, özel finans kurumları üzerinden gerçekleştirilmesi zorunludur. Aksi takdirde bu durumun tespiti halinde işlem tutarı üzerinden %5 özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. (Bkz. VUK mük. md.355). Bir takvim yılı içerisinde kesilecek özel usulsüzlük cezası toplamı 940.000,00 TL’den fazla olamaz. Bu özel usulsüzlük cezaları rapora dayalı olarak kesildiği takdirde tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına girmektedir. Eğer, bu ceza, vergi dairesi tarafından doğrudan doğruya kesilmesi halinde 213 sayılı VUK md. 376 hükmüne göre 1/3 indirim uygulanacaktır.
————————
(1) Ortaklara borç para kullandırma işlemleri ile ilgili KDV riski uzun yıllardır tartışılmaktadır. En son Danıştay kararlarına göre bu konuda KDV uygulaması gerektiği yönünde kararlar müstakar hale gelmektedir. Önceki Danıştay kararlarına göre ise KDV uygulanmayacağı yönünde kararlar uygulanmaktadır. Örneğin, 13.6.2003 gün ve E:2002/631-K:2003/332 sayılı Danıştay VDDGK kararında ise, davacı kurumun ortaklarına ödünç para vermesinin finansman hizmeti olduğundan bahisle, KDV’ye tabi tutularak tarhiyat yapılmasının hukuka aykırı olduğu şeklinde karar verilmiştir.
Av. Nazlı Gaye Alpaslan, Hürses Gazetesi
Source: Muhasebe Haberleri
Leave A Comment