Şirket ortaklarının ilke olarak 4/b sigortalısı sayılması, hizmet akdine dayalı olarak bir işveren yanında çalışanların 4/a sigortalısı sayılması, 01.03.2011 tarihinden itibaren 4/a ve 4/b sigortalılıklarının aynı anda aynı kişi için gerçekleşmesi durumunda 4/a sigortalılığının geçerli sayılması 5510 sayılı Kanunun getirdiği kurallardan.
Ortağı olduğu şirketten SSK sigortalısı olarak bildirilenlerin durumu ise bunlardan apayrı olarak belirlenmekte olup, bugüne kadarki uygulamada 01.10.2008 tarihinden önceki sürede Bağ-Kur tescili yok iken ortağı olduğu şirketten sigortalı olanlar durumlarında değişiklik olmadığı sürece bu haklarını korumaya devam edebiliyorlardı.
Yeni Engel
İşte bu konuda 2019/9 sayılı son SGK Genelgesi ile yepyeni ve yasayı rafa kaldıran bir değişiklik yapılmış bulunuyor. Genelgede;
“1/10/2008 tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılması gerektiği halde 506 sayılı Kanun kapsamında tescil yapıldığı söz konusu tarihten sonra tespit edilen sigortalılar, Kanunun geçici 8 inci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek, (4/a)kapsamında yapılan tescil kaydı beyan kabul edilerek, (4/b) kapsamında sigortalı olması gereken tarih itibariyle (4/b) kapsamında sigortalılığı başlatılacak ve (4/a) kapsamındaki hizmetler (4/b) kapsamında hizmet olarak değerlendirilecektir. (4/a) kapsamındaki hizmetlerin (4/b) kapsamında hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin iş ve işlemler cari usullere göre sonuçlandırılacaktır.
“Bu durum, (4/a) kapsamında çalışmaya başladığı tarih ile şirket ortağı olduğu tarih aynı olan sigortalılar için de uygulanacaktır. Burada esas olan, (4/a)kapsamında çalışma devam ederken (4/b) kapsamında sigortalılığı gerektiren şirket ortaklığının gerçekleşmesidir. Ancak, şirket ortağı olduğu gün diğer bir ifadeyle, (4/b) kapsamında sigortalı olması gerektiği halde aynı gün ortağı olduğu şirketten (4/a)kapsamında bildirim yapıldığı tespit edilenlerin, şirket ortaklığı nedeniyle (4/b) kapsamında bildirimi;
-Yapılanların (4/a) kapsamındaki sigortalılığı iptal edilecek (4/b) kapsamındaki sigortalılığı geçerli sayılacaktır.
-Yapılmayanların ise, (4/a)kapsamında yapılan tescil kaydı bildirim kabul edilerek, (4/b) kapsamında sigortalı olması gereken tarih itibariyle (4/b) kapsamında sigortalılığı başlatılacak ve (4/a) kapsamındaki hizmetler 4/(b) kapsamında hizmet olarak değerlendirilecektir.”
Deniliyor.
Bu getirilen yeni değişikliği birkaç örnekle açıklayalım. Örneğin 13.04.1998 tarihinden itibaren (Z) limitet şirket ortağı olan ancak, (4/b) kapsamında tescil edilmemiş durumdaki sigortalı (A), 01.09.2000 tarihinden itibaren ortağı olduğu (Z) limitet şirketinden (4/a) kapsamında sigortalı bildirilmeye başlanmış ve şirket ortaklığı halen sürmekte olsun. Sigortalı (A)’nın (4/a) kapsamında 01.09.2000 tarihinde başlatılan tescil kaydı beyan kabul edilip, (4/b) kapsamında şirket ortağı olduğu 13.04.1998 tarihi itibariyle (4/b) kapsamında sigortalılığının başlatılması ve (Z) limitet şirketinden bildirilen (4/a) kapsamındaki hizmet sürelerinin (4/b) kapsamında hizmet olarak değerlendirileceği belirtilmiş oluyor.
Aktarma ve Mahsuplaşma Yöntemi Önemli
İşin bu tarafı da çok önemli, zira hakkın büyük kısmı bu aşamada yitiriliyor. Aktarma döneminde atılacak stratejik ve efektif adımlarla emekliliğin ötelenmesini kurtarmak da mümkün.
Sigortalıların aleyhine ve yasaya aykırı olarak çıkartılan bir genelge hükmüyle aslında 01.10.2008 öncesine çekilemeyecek bir 4/b sigortalılığının 01.10.2008 öncesine çekilmesi gerçekleştirilmiş oluyor.
Yoksa bugün 04.10.2000 öncesinde ya da 04.10.2000-30.09.2008 arasında 4/b niteliği taşımasını gerektirecek bir ticari faaliyeti olup da en geç 01.04.2009 tarihine kadar 4/b sigortalılığı talebi yahut Bağ-Kur kaydı olmayanların 01.10.2008 öncesi için 4/b sigortalılığı tescili yapılamıyor. Hatta 2000-2003 arası istisnai döneminde tescil olanlar olmak üzere geriye dönük tescil taleplerine ilişkin sigortalılarca açılan davalar bile kaybediliyor.
Zira 5510 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesindeki “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar” hükmü açıkça bu yolu kapatıyor.
Geriye Dönük Tescil Yolu Açıldı mı?
SGK bu uygulamasıyla geriye dönük tescil talebinde bulunanların bu taleplerini reddederken 01.10.2008 öncesi hiç Bağ-Kur tescili olamayan şirket ortaklarını sırf işyerini açtığı gün veya daha sonra kendini buradan sigortalı bildirdi diye kendi yasasını çiğneyip geriye dönük tescil yapıyor. Yani Kurum geriye dönük Bağ-Kur tescili yaptırmak isteyenler için değil de istemeyenler için bu yolu kendisi kanunu çiğneyerek açmış bulunuyor.
Durumunuzu Önceden Kontrol Ettirin
Şirket ortaklarına uyarımız, kendileri için çıkartılan bu yeni tuzağa düşmemeleri için durumlarını emeklilik tarihleri gelmeden önce bu konulara hakim yetkin bir uzmana kontrol ettirmeleri olacak. Zira emeklilik aşamasında engelin ortaya çıkması halinde emekliliğin en az 3,5 yıl uzaması yüz bin TL’leri aşan bir zarar anlamına geliyor. Normal zamanda sorunun yok gibi gözükmesi kimseyi aldatmamalı, zira kulağının üstüne yatanlar için Bağ-Kur konularında sorunun büyük kısmı emeklilik talebinden sonra ortaya çıkıyor.
Şevket Tezel, alitezel.com.tr
Source: Muhasebe Haberleri
Leave A Comment